16 Eylül 2010

Bugün okullu olduk 1.gün

     Bugün okulda ilk günümüz. Haberci anne olarak okuldan bildiriyor.
    
     Sabah büyük bir keyifle uyandık, hazırlandık. Çantamızı taktık sırtımıza faaliyet dosyamızı aldık elimize düştük okul yoluna. Babamız işe geç gideceği için bizimle okula geldi. Tabii Ada buna çok sevindi. Babamız, Ada ve annesini okula bıraktı.
küçük kuzum büyüdü abla oldu ve okullu oldu :)




     Ada çantasını ve yeni eşyalarını öğretmenine büyük bir keyifle sergiledi. Öğretmeni eşofmanını çıkaracaktı içinde yarım kollu olduğunu görünce çıkartmadı. Şu anda sınıfta 3 kızlar daha başlamayan öğrenciler var. Ama çokta artmayacağa benziyor. Sınıfta ise bir öğretmen bir de yardımcı öğretmen var. Neredeyse her öğrenciye 1 öğretmen düşüyor. :)Beni de sınıflarına davet ettiler. Bir süre yanlarında durdum. Sonra müdürün odasında beklemenin daha uygun olacağını düşündüm onu öğretmeni ve arkadaşları ile bıraktım. Sonra serbest oyun odasında oyunlar oynadılar.
    
     Saat 9 gibi kahvaltı saati başladı. Eller yıkandı. El yıkamak zaten Ada'nın en sevdiği aktivitedir zaten. Kahvaltıda önce tabağındaki reçeli görüp "ben reçel sevmem bunu yemem" dedi. Öğretmeni "güzeldir dene istersen" falan dedi ama Ada hiç yanaşmadı. Ada aslında tüm yemeklerin tadına bakar ama reçeli hakikaten denemiyor bile denemeye kalksa bile daha diline değer değmez "beğenmedim" diyor. Aman yemesin çokta kayıp sayılmaz. Sonra tabağa baktı. İçinde zeytin, peynir, domates, kuru kayısı, poğaça (poğaça çok güzeldi bu arada ekmek gibiydi yağsız) ve süt vardı. Kahvaltılıkları masanın üzerine dağıtılmış şekilde değilde tabağında görünce şaşırdı. "ee kahvaltı nerede?" dedi. Evde ben yumurtasını yada omlet falan gibi şeyleri tabağına koyuyorum. Diğerlerini kendisi tabağına alıyor çünkü. Tuhaf geldi ama hemen uyum sağladı. Kahvaltımızı sorunsuz yaptık. Sohbet ederek yedi.  Ben yanına girmedim. Müdürün odasından mutfak görünüyor oradan izledim. Ada sadece beni 1 kez çağırıp poğaçasını nasıl yediğini gösterdi. Poğaçayı da normalde hiç yemez ama poğaça ekmek gibiydi. Bu arada işin komik yanı. Ada'yı okula götürmek için bende kahvaltı etmeden çıkmıştım. Mutfaktaki bayan sağ olsun banada çocukların kahvaltılıklarından tabağa hazırlamış getirdi. :)

     Kahvaltı sonrası eller yıkandı. Sınıfta arkadaşları ile resim yapmaya başladılar. Resimleri duvara asıyorlar. "öğretmenim benim resmim bitti. Bunu duvara asay mısın?" diye duvara resim astırdı.  Sonra bir tane daha :) o sınıfın duvarları bayağı dolacağa benziyor.

     Oyuncak odasına götürdü öğretmenleri. Ada ne gördü ise "ben bayıldım buna" diye sesi geliyor içeriden.
     
     Ada arkadaşları ile Evcil'in oynuyor. Bayağı keyifli oynuyorlar. Bebeklerine bakıyor. Alışverişe gidiyorlar ve uykuya yatıyorlar. Ada başladı "herkes uykuya, hadi herkes uykuya,HADİ HERKES UYKUYA" öğretmeni "Adacım arkadaşların uyumak istemiyorlar galiba" "arkadaşlar hadi uykuya. Ama gece oldu" dedi. Öğretmeninin "bahçeye çıkalım" lafını duyan Ada her şeyi unutur. Montlarımızı giyelim diyen öğretmenini duyunca uzerindeki eşofman üzerini mont olarak kabul etmeyen Ada "ben bu gün mont getirmedim. Anne benim montum var mi?"  diye bana geldi. " kızım üzerindeki eşofman üstü o senin montun sayılır" deyince şöyle bir üzerine baktı ve gitti.

     Ada'nun en çok sevdiği yerde, parktalar. Şimdi şuradan çıksam fark etmez beni. Hoş fark etse de umurunda olmaz.

     Dışarıdan Ada'nin sesi geliyor "tekrar, tekrar" Ada mutlu görünüyor. Ada mutlu ben mutlu. Şimdilik her şey yolunda gibi görünüyor. Umarım böyle devam eder. Arkadaşlarını sevdi. Öğretmenini sevdi gibi ama henüz net bir şey belli olmuyor. Öğretmenine karşı biraz mesafeli gibi ama dediklerini dinliyor. Duvar olmuyor en azından. Ada'nın en ünlü savunma mekanizması sevmediği, kızdığı yada istemediği bir şeyi yaptırmaya çalışan biri olursa duvar oluyor. Duymuyor, görmüyor ve yok sayıyor.
Birazdan çıkacağız (saat 11:30 gibi). Bugün öğlen yemeğine kalmayacağız.
    
     Çıkışta dönmek istemedi. "Ada yarın yine geleceğiz burası senin okulun artık "dedim. İkna oldu ve geldi. Çıkarken öğretmeninde faaliyet çantasını istedi. Öğretmeni de ona faaliyet çantalarını cuma günleri vereceğini o hafta yaptıklarının hepsini eve götürebileceğini söyledi. Ada ikna olmuş gibiydi. Tekrarlamadı. İkna olmadıysa bile alınmayacağını anlayınca ısrardan vazgeçti.

1.günün notları: *Ada okuldan memnun. Çabuk uyum sağladı.
                              *öğretmenler çok sıcak ilgili.
                              *Öğretmeninin sözünü dinliyor inatlaşmıyor ki bu çok şaşırtıcı yabancıların sözünü dinlemez çünkü. Ama Ada geçen seneden öğretmen olayına alışkın olduğu için yabancılık çekmedi sanırım.
Kısacası güzel bir ilk gün geçirdik. Darısı diğer günlerin başına :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder