20 Ağustos 2010

3. doğum günü yaklaşırken

     Annesinin kuzusu küçük bebeğim. Ne zaman hamile kaldığımı öğrendim? Ne zaman ilk tekmelerini hissettim? Ne zaman elime geldin? Küçük bebeğim zaman o kadar çabuk geçiyor ki... Haftaya 3 yaşına giriyorsun. Kocaman kız oldun daha şimdiden. Yıllar hep böyle hızlımı akacak? Sen kocaman bir genç kızmı olacaksın göz açıp kapatıncaya kadar?

     Bebekken gaz sancılarında, diş çıkarma gecelerinde hiç sabah olmayacak sanırdım. Ama sabahlar oldu 3 yıl 9 ay çok çabuk geçti. Bir yanım hiç büyüme hep benim yanımda minik bebeğim olarak kal diyor. Ama her annenin dediği gibi "sen hep benim bebeğim olacaksın"

Nurturia Beyoğlu buluşması

     Dün Nurturia'dan arkadaşlarla Asmalı Mescitte buluştuk. 1-2 kadeh bir şeyler içtik ve sohbet ettik. Bu sıcak yaz günlerinde püfür püfür esen Sofyalı çok güzel geldi.  En son ne zaman kız kıza ya da içkili bir akşam yemeğine gittim hiç hatırlamıyorum. İnsanın yeni insanlarla, hepsi ile tanışıyormuş gibi hissettiği bir ortamda olmak çok güzeldi. Nurturia bana iyi geldi.

     Buluşmayı organize eden ve gelen tüm arkadaşlara teşekkürler.
Not: Toplu resim izin almadığım için koymuyorum :)

15 Ağustos 2010

Yaz Tatili

     Tatile nereye gidelim derken tatilde bitti. Güzel çok gezmeli çok dinlenmeli keyifli bir tatili geride bıraktık.

    İlk 2 gün ananemizin yazlığına uğradık. Pazartesi İzmir'e arkadaşlarımızı ziyarete ve İzmir merakımı gidermeye gittik. Gerçi merak giderme konusunda çok başarılı olamadık. Akşam üzeri gibi İzmir'de olup Gaziemir'de oturan arkadaşımızı ziyaret ettik. Gece otelimize geldik. Sabah kahvaltımızı edip Kuşadasına doğru yola çıkmadan araba ile eşim İzmir'i biraz gezdirdi. Ancak hafta içi sabahın 11'in de ki yoğun sıcakta İzmir daha yeni uyanıyordu. Ama bana yine de çok sıcak ve sevimli geldi. Nedenini bilmiyorum ama seviyorum ben tanımadığım bu şehri.
     
     Eşimden bir hafta sonu gezmeye gelmek için söz alarak Kuşadası yoluna çıktık. Otelimizi bulduk. Otelimiz Kuşadasının biraz dışında kalıyordu. Şirin sevimli bir oteldi. Arkadaşlarımızın tavsiyesi ile bulduğumuz çok uygun fiyatlı bir oteldi. Hemen hemen her şeyi beklediğimiz kadar kötü değildi. İnsan fiyat düşük olunca kaliteyi de aynı oranda bekliyor. Gerçi odaları ve yemekleri çok içimize sinmedi ama havuz, plaj, animasyonlar,  misafir nitelikleri,çalışanlar iyiydi. Ada bayıldı. Havuzdan çıkarmak çok zor oldu akşam yemeklerinden sonra 21'de mini disco vardı. Ada hanım hiç bir akşam atlamadı :D Çocukları toplayıp koreografi  eşliğinde dans ediyorlardı. Ada çok sevdi. Hepsini yapmaya çalışıyor olmadı sahnede delicesine koşturuyor. Ama her akşam odaya dönerken "anne hadi evimize dönelim. Orada uyuyalım" dedi. Kızım dışarıda yatmayı hiç sevmiyor. Son gün dönerken de hiç problem çıkarmadan döndü.

     İstanbul'a dönüşte Yandım Çavuş tesislerine girdik. Bir kaç günlük açlığımızı bastırdık. Araba ile yolculuk ayrı keyifli geliyor bana. Gerçi çok uzun sürmedikçe :D
Cumartesi gecesi eve vardık.İstanbul çok sıcak geldi. Ertesi günü soluğu havuzda aldık. Tatil dönüşü başka şekilde çekilmezdi. Sözde hafta içi de havuza gitme planım vardı ama Ada ile bir türlü tutturamadık.

     Bir yaz tatilini de böylece noktaladık. Gerçi hafta sonu tatillerimiz devam eder. Daha kışa çok var ne de olsa .

3 Ağustos 2010

Yaz Tatili Planları

     Eşimin tatili yaklaştı. Bu cuma izne çıkıyor. Bir hafta baba kız aşk yaşayacaklar. Bende dinleneceğim diyeceğim ama dayanamam ki.

     Bu arada hala tatil için yer ayarlamadık. Bakalım bugün küçük hanım uyanınca tatil acentasına gidip görüşeceğim. Benim asıl gönlümden geçen arabaya atlayıp nerede akşam olursa orada yatmak. 2-3günü böyle geçirdikten sonra 3-4 gün bir otelde kalıp dönerken de yavaş yavaş geze geze eve dönmek. Ama süre 1 hafta ile kısıtlı olunca bir de 3 yaşında bir fıstıkla seyahat edince bu bir risk. Gerçi eşime kalsa benim de yolda bulduğumuz yerleri beğeneceğimden şüpheli ama bir denemek lazım değil mi?

     Benim annem öğretmendi. Babam ise emekli yazın annemin 2 ay tatili olurdu. Arabayı tıka basa doldururdu annem yastık kılıflarından çarşaflara, küçük tüpten tencereye kadar. Sonra yola çıkardık. O otel senin bu pansiyon benim. Beğendiğimiz yerde kalırdık bir kaç gün beğenmezsek yola devam ederdik. Bizde küçüktük. Ben 10 civarı kardeşim  3-4 yaş civarı. Bütün yazı gezerek geçirirdik. O günleri özledim sanırım o yüzden canım çekiyor.
Evlendikten sonra ise bir otel, tatil köyü her neyse gider. Deniz, havuz tesisten kımıldamaz olduk :D Gerçi  bunun bir nedeni var. Balayına gittiğimizde bir jeep kiraladık. Üstü açık vitaralardan. Dönerken kaza yaptık. Çok şükür canımıza bir şey gelmedi ama araçta arıza olmasına rağmen bölgenin mafya kılıklı galericisi bizden yatma parasını aldı. Neredeyse jeep parası kadar para ödedik. Hala içim acır.Aklıma gelince yine sinirlerim bozuluyor. Nereden geldim şimdi ben bu konuya cıvıl cıvıl tatil falan derken :D

     Ada doğduğundan beri ise hiç otel gibi bir yerlere gitmedik. Tatillerimizi ananemizin yazlık evinde geçirdik. Ama bu sene bir değişiklik istiyorum. Ada artık büyüdü. Bizim gibi yiyip içebiliyor. Tek sorun ev haricinde kendi yatağında değil bizimle yatıyor. Tabii çocukla yatmak herkes için zevk ama kızım neredeyse bütün geceyi tepemde geçiriyor. Hemde bu sıcakta. Kımıldadığı her anda ben uyanıyorum. Elimde değil, o her kımıldadığında sıkıştırdık mı? falan diye kalkıyorum. Yani bütün gece uykusuz geçiyor. :D
Bakalım tatil işimiz nasıl olacak?
     Biz en sonunda yine ananenin tatil evine gidermişiz :D Hadi olmadı babaanneye :D
Not : Bu arada aklına çocukla gidilebilecek ege'de olan uygun bir yer gelen olursa haber versin lütfen...