15 Eylül 2010

Şeker Bayramı

     Kızımın bu kadar bilinçli olduğu ilk bayramdı. Bundan sonra her bayram daha da eğlenceli gelecek ona.

     Bayramdan 1-2 gün önce bayramlık aldık. Ada'ya bayram alışverişine çıkarken "annecim bak yarın bayram ve el öpeceğiz, şeker yiyeceğiz" dedim. "anne 23 Nisan mı?" dedi. Nurturia ile 23 Nisan'ı hep beraber kutlamıştık. Ada bu olayı o kadar sevmiş ki aklında o kalmış. eee diye kaldım. "yok annecim bu ramazan bayramı istersek şeker bayramı da diyebiliriz. Bu da başka bayram" dedim. Tabii Ada "ben şeker bayramı diyeceğim anne" dedi.  O sırada yanımızdan bir teyze geçiyordu "ooo senin daha çok uzun ömrün var öğrenirsin hepsini" dedi.     

     Alışveriş sırasında özellikle Ada bir ayakkabı sever olarak yine ayakkabılarını kendisi seçti. Ayakkabıların biri lame diğeri ise kenarında fiyonk olan pembe bir bot. O kadar bayıldı ki alırken. Ada zaten hep böyle, kıyafet alırken o kadar ilgilenmez ama sıra ayakkabıya gelince iş değişiyor ve çanta :) Ayakkabılarını alır almaz "giyeyim" dedi." Yok olmaz bayramda" dedik. Botlar ve ayakkabılar cırtlı bir baktık kendisi öyle güzel giymiş gelmiş ki çok şaşırdım, duygulandım. Gözümün önünde büyüyor. Bu arada cırtlar mutlaka üst üste gelecek kenarda beyaz kısmı görünüyorsa açılıp tekrar düzeltiliyor.

     Bayram sabahı olduğunda ananeye giderken eşofmanların altına giymek istedi. "bayramda giyecektik bayram oldu" dedi. Sonra kendi kendine vazgeçti "anne ben bunları dışarıda giyersem ananemin evinde bunlarla gezemem. En iyisi ben bunları ananemin evinde giyeyim" dedi. :)



     Ananemize gittik kahvaltımızı ettik. El öptük, bayram harçlıklarını cebine koyduk. Kendi parası olması o kadar hoşuna gitti ki. Babası ile karar verdik bu bayram topladığı bayram harçlıkları ile istediği gibi oyuncak alabilecekti. Ve uyguladık ta. 2. günü bir oyuncakçı yağmaladık. Ada çok mutlu oldu. Alışkanlık bu ya "sadece bunu alıcam di mi? diyor. "Senin bayram harçlıkların paran yetiyorsa al" dedik. 3-5 şey aldı ve o kadar mutlu oldu ki.
    
     Bayram benim içinde şeker ve harçlıktı. Harçlık bitti eski tadı kalmadı. Şimdi Ada'ya bayram coşkusu yaşasın diye tüm ritüelleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bayramlık, bayram namazı, ananede tüm aile yapılan kahvaltı ardından bayramlıkları giyip el öpme ve şeker, harçlık. Sonra gelen misafirleri ağırlama ve misafirliğe gitme (en sevmediğim kısmı da bu). Ada misafirlere çikolata tuttu ama daha önce çikolata almış olanlara vermedi. "Sen demin yemiştin alamazsın" diyerek. :)

     En güzeli ve Ada'yı en mutlu edeni ise babası 5 gün boyunca yanındaydı. Dün sabah baba işe gitti Ada uyandı. Yani rüya bitti. "ama ben bir tek seni istemiyordum. Babamla halamı da istiyordum." "Baban işe gitti kızım tatil bitti ama akşam gelecek hafta sonu da evde olacak" "hayır ama ben babamı uyandıracaktım" üüüfff keşke iş olmasa bir yerlerden para gelse sürekli kızım babasıyla doya doya vakit geçirse.
    
     Bir bayramda böyle geçti gitti. Darısı 9 günlük kurban bayramının başına aile
cek dört gözle bekliyoruz.    
  

Boya küpü ADA
Not: Önemli bir kısmı atlamışım. Bayramın 1.günü ben makyaj yaparken küçük kuzumunda makyaj yapmasına izin verdim. Bayıldı bayıldı. Bir ara ruju kendisi sürmeye kalktı. Tabii her çocuk gibi ağzı burnu bir birine karıştı. Ama çok şirindi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder