27 Mart 2011

Dünya Tiyatrolar Günü

     27 Mart Dünya Tiyatro Günü 1961’de Uluslararası Tiyatrolar Birliği (International Theatre Institute) tarafından yaratıldı.

     Tiyatro salonu, tiyatro oyununda izleyici olmak büyülü bir ortamda oturmak gibi geliyor bana. Işıklar, ses, oyuncular, canlı, çarpıcı, keyifli, içinin pır pır etmesi anlamına geliyor benim için. Şimdi böyle yazınca bile içim bir hoş oluyor. Tiyatro ve diğer sahne sanatları; orada ki ortam beni çok etkiliyor. Kızımın da aynı hazzı almasını çok isterim.

     Bugün baba, Ada ve hala Kadıköy Süreyya Opera'ya "Mutlu Prens" oyununu izlemeye gittiler. Benim 1 ay önce biletlerini aldığım ama ayağım nedeni ile katılamadığım oyun. Bu arada Ada ile oyun seyretmek; onun keyif ve heyecanına ortak olmakta ayrı bir keyif benim için.

 
  Bizim dönemimiz de bu kadar çocuk oyunu yoktu sanırım yada tiyatro salonları bize bu kadar yakın olmadığı için okulumuza oyun gelirse yada okul gezi düzenlerse seyrederdik. Şimdi ise imkanlar çerçevesinde Ada'yı sık sık tiyatroya yada diğer sahne oyunlarına götürmeye çalışıyoruz. Okullarında da ayda 1 kez mutlaka tiyatro oyunu, kukla gösterisi yada müzikal sergileniyor. Tiyatroya kültürünü öğrenerek büyümesini istiyorum. Her şey yerinde ve adabı ile güzel. Tiyatroya giderken kılık kıyafete özen göstermek, tiyatroyu adabı ile seyretmek, mesela sessiz izlemek, alkışlamak, ıslık çalmamak, beğendiğin bir oyun için ayağa kalkarak alkışlanmalı diye öğrendim, bunları kızıma da böyle öğretiyorum.

     Bu yıl nasip olursa kızımın ana okulunun da yıl sonu gösterisi olacak bale, folklor belki bizim bilmediğimiz başka gösteriler olacak kızımı izleyeceğim için ayrı heyecanlıyım.




Not : Eklemeden geçemeyeceğim.
Geçen sene "Çalı Kuşu" 'nu izledim. Tek kelime ile mükkemeldi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder