19 Kasım 2010

Kurban bayramı



     Kurban bayramı tatili geldi. Babası ve kızının 9 gün tatili var. Bir yanım çok mutlu ama evin alabileceği hali düşününce biraz uzun gibi geliyor. Hadi bakalım hayırlısı.

     Hafta sonunu evde geçirdikten sonra arife günü babaannemize gitmeye karar verdik. Bu nedenle Bayram sabahı ananne de yaptığımız kahvaltıyı arife gününe aldık. Ada hanım sayesinde saat 7'de kalkıp valizlerimizi hazırlayıp arabamıza yerleştirdik. Ananemize kahvaltıya gittik. Kahvaltı edilip bayramlaştıktan sonra düştük Tekirdağ yollarına.


 
     Ada ve anne arabada uyudu. Varmak üzereyken uyandık. Babaannelerimize ve Ada'ya Tekirdağ'a gideceğimizi söylemediğimiz için hepsine sürpriz oldu. Hepsi çok sevindiler. Akşam üzeri gelen halamız ile kadro tamamlandı.

Kumları bahçenin bir o yanına, bir bu yanına taşıdılar.

 
     Hava güzel, bahçe güzel Ada çok mutlu. Hepimizin keyfi çok yerinde. Ada bahçede kum ve topraklarla oynayıp sözüm ona ağaçlar dikiyor. Kendine bahçe yapıyor. Gitme vakti yaklaştı ama hiç birimizin dönmeye meyili yok gibi. Öğlen yola çıkacağız. Bakalım çıkacak miyiz?

     Burası öyle güzel ki Ada toprak keyfi yapıyor. Ne kadar büyük bir şanstır ki bahçe bulabilmek. Sebzelerle oynamak. Balkon kapalı, büyük bir salıncak içeri güneş vuruyor, elimde kitabım oh hiç dönesim gelmiyor. Ne kadar daha kalınır bilmem? Ama Bayram trafiğine de bulaşmadan dönmek lazım ki bayram zehir olmasın.



     Bir gün daha uzatarak bayramın 3. günü Tekirdağ'dan döndük. Halamız da bize geldi. 4. gün ise Palladium'a gidilerek önce oyuncakçıya gidilip bayram harçlıklarıyla bir tane oyuncak alınır sonra ise Play Garden'a gidip babası ile Ada eğlenirken hala ve anne de alışveriş yapar.

Bayram ile ilgili tek problem ise babaaneler haricinde bayram ziyareti yapılmadı. Ada bayramın farkına varsın istiyorum ama bayram misafirliklerinden de hiç hoşlanmıyorum. Artık başka bayrama....

Kızımın bahçesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder