8 Kasım 2010

10 Kasım Ödevimiz

Kızımın bu hafta sonu 10 Kasım için ödevi vardı. Atatürk ile resimler, şiirler gibi materyaller. Biz bunu hafta sonu yapmayı atladık. Kabul ediyorum, benim hatamdı. Çıkmış aklımdan.

     Bugün Ada'yı okuldan almaya gittiğimde aklıma geldi. "Ada Atatürk ile ilgili resimleri getirecektik, unuttuk" dedim. Ada "eve gidip yapalım o zaman" dedi. Eve geldik, evde Atatürk'ün hayatı ile ilgili bir dergimiz vardı. Ondan keser yapıştırırız diye düşünmüştüm. Ama nerde? Kim bilir nereye koydum? Bütün evi talan ettim yok.

     Biz de ne yapalım? Yüce Google'dan faydalandık. Ada'ya hitap edecek bir kaç resim bulduk beraber. Atatürk'ün hayat hikayesini falan seyrettik. Bir yerde konu geçti "Atatürk öldü" dedim. (Böyle yazınca da kendimi çok hain bir anne hissettim. Küçücük yaşta bir çocuğa söylenecek laf değilmiş gibi geldi. Ama bence doğmak, yemek yemek, uyumak nasıl doğal bir şeyse ölüm de öyle olmalı. Sıradan bir şeymiş gibi söylersem sıradan gelir diye düşünüyorum. Neyse bu şu anın konusu değil) 
     Cevabı ilginçti. "Atatürk ölmedi anne. Onu kaybettik (gibi bir kelime söyledi). Onu unutmadık, karnımızda yaşıyor"  Okulda öğrenmiş belli. Ama kalp ile karın konusunda biraz sorunlu....

     Sonra yazıcıdan resimleri döktürdük. Kartuşumuz da azalmış garip renklerde bastı ama yapılacak bir şey yoktu. Kendisi kesti. Büyük bir kartona yapıştırdı. Ödevin tamamını kendisi yaptı. Çok gururlandım. Bana ihtiyaç duymadan bir sürü şeyi yapabiliyor olması beni her seferinde mutlu ediyor ve duygulandırıyor.


     Bu arada resimler ile ilgili tek problem, yatay yada dikey çekilmiş onun için önemi yok. Sadece resimler simetrik durmalı :D Normal yapıştırmaya bir türlü ikna edemedim.

     Çarşamba günü karanfil yada kasımpatı çiçekleri götürecekmişiz. Anma töreni yapılacakmış. Ne kadar güzel bir şey çocukların Ata'larını bu kadar erken öğrenmeleri. Tüm okullar da vardır mutlaka ama hem okulla gurur duydum hem de kızımın büyümüş olması beni çok gururlandırdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder