10 Mayıs 2011

Park Macerası

     Bir süreden beri kıştı, ayağım sakattı, iyileşiyordu derken Ada ile parklarda koşturmayı unutmuşum. Gerçi bugün ki kadar hiç hareket etmemişimdir zaten.    
     Havalar bir rüzgarlı, bir güneşli derken okul çıkışı Ada'yı parka götürmek isteyip isteyip vazgeçmek zorunda kalıyordum. Ama bugün karar verdim. Hava rüzgarlı olmasına rağmen güneş yüzünü gösteriyordu ve biz parka gidecektik. Ada'yı sabahtan okula bıraktıktan sonra işlerim vardı onları hallettim. Sonra yaklaşık 1 saat evde kaldıktan sonra tekrar annemle çıkmam gerekti. Bir kaç saat süren çarşı, banka işlerinden sonra eve gelip 1 saat kadar daha dinlendikten sonra Ada'yı okuldan almaya gittim.

     Okula gittiğimde Ada benden önce davranıp "anne parka gidelim mi?" dedi. "Bilmiyorum, bakalım arabamız bizi nereye götürecek" dedim. Parka gittik. Gittiğimiz parkta bizden başka kimse yoktu. Ada "Anne burada hiç arkadaş yok, burada benim canım yalnız sıkılır" dedi. Eeee Anne bunu duyunca ne yapar? Tabii ki park arkadaşlığı...

Parkta     Birlikte oyuncak ayımızı kaydıraklardan kaydırdık. Bu arada ben kaymadım, ayıcığı kaydırdım. Ada ve ayıcığı ayrı salıncaklarda salladım. Ayıcıkla Ada tahterevalli de oynadılar. Anne kız yakalamaca oynadık, boğuştuk derken, artık girmeye karar verdik. Ada'ya kitap alacağım için bir A.V.M'ye gittik. Konu gelmişken söyleyeyim Neomarin de yemek katında bir kitapçı var çok çeşit var. İyi yayın evleri var kesinlikle tavsiye ederim. Tabii A.V.M.'ye gidilirde oyuncakçı bir dolaşılmaz mı? Onu da dolaştık. Sonra kitapçıda kendimizi kaybettik derken. Akşam eve kendimizi zor attık. Gerçi Ada hanım yemeği orada yememiz konusunda bir hayli ısrar etti. Bir arada "senin yemeklerinden güzel buradakiler" bile dedi. Ama evimize geldik.

     Bir çırpıda yemek hazırlandı, baba geldi, yemek yendi derken. Ada evde kuşlar gibi şakımaya devam ederken ben kımıldayamaz haldeyim. Yürürken topuklarım, bacaklarım ağrıyor, gözlerim kapanıyor. Sanırım hamlamışım. Kıştı, sakatlıktı derken...




Eeee önümüz yaz Ada'nın okul tatil olacak. Sürekli beraberiz, antrenman yapmak, alışmak lazım. Yoksa her akşam böyle yorgunluk dayanılmaz. Gerçi havalar bir açsa biz kızımla şehir turuna başlarız. Adalar senin, Taksim, Eminönü, Sultanahmet benim gezeriz de gezeriz. Tüm toplu taşımalara bineriz.
Böyle düşününce özlemişim kızımla başımıza buyruk gezmeleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder