Nurturia arkadaşlarımızla pikniğe gittik çook güzel bir piknik geçirdik. Bir sürü yeni anne baba ile tanıştık. Ada yeşillikler, hamak, göl ve park hepsinin keyfini çıkardı. Çok güzel bir gündü. Ama piknikten sonra ki gün hasta oldu ve çok zor geçti. Ancak 2 hafta da kendine gelebildi. O yüzden piknik detaylarını yazamadım.
Dün kızım yine piknikteydi. Babamızın iş yerinin düzenlediği pikniğe gidecektik. Ada'ya "kızım yarın pikniğe gideceğiz" dedim. Canım "ama anne ya yine hasta olursam" dedi. Geçen seferden sonra... Bende ona "eğer şapkanı takarsan, güneşte çok dolaşmaz, yemeklerini yer, uyur ve oyunlarını oynarsan kısacası dediklerimi yaparsan hasta olmazsın merak etme" dedim.
Piknik Sarıyer- Bahçeköy'de Event Garden da idi. Kesinlikle tavsiye edebileceğim bir yer. Sabah 10 gibi herkes toplandı. Açık büfe brunch yapıldı. Her taraf yemyeşildi. Bir sürü ağaç vardı. Güneş gelen yerlere hemen çardak ne'vi şemsiyeleri getirdiler. Oyun parkı güzeldi. Koşturabilecekleri oyun alanı da kocamandı. Masaların haricinde hamak, Ahşap salıncaklar ve yerlede minderler vardı. Biz de kimi zaman çocukların yanlarına yastıklara oturup onlarla oyunlar oynadık. İnsanlar Tabu, tavla, voleybol futbol falan oynadı. Ben kendime sohbet edecek bir arkadaş (Ada'nın arkadaşının annesi) buldum. Çocuk muhabbeti yaptım yine :)) Ada kendine Emre adında bir arkadaş buldu. Ve başka çocukların arabalarını isteyip onlarla etraftaki otları toplayıp önce ev yaptılar sonra pasta yaptılar. Yemek saati Ada'nın yemek vaktine çok uygundu yine açık büfe mangal, zeytinyağlılar ve salatalar vardı. Ada'nın damak zevkine göre kendi kendine yemeğini yedi. Sonra doooğru oyun alanına. Çocukların toplarına el koymaya :D kendi topu ile başkaları o da başkalarının topları ile oynadı. Kavga çıkmadığı için hiiç sorun yoktu :D Suyu sebilden aldığımız için Ada büyük bir aşk ile su içti bütün gün. Çünkü Ada 15 aylıktan beri sebillere bayılıyor. Öyle böyle değildi ilk başlarda başından ayırınca ağlıyordu :))
Orada o kadar keyifli oynuyordu öyle eğleniyordu ki uyutup eğlencesini bozmak istemedik. Tabii arabaya binmesi ile bayılması bir oldu. Kafayı dikmiş ağzı açık ara sıra kafa düşünce kafayı döndürüyor ama gözler şehla bakıyor. Yolda giderken halasını aldık ama Ada hiiç fark etmedi. Eve geldiğimiz de "hala sen ne zaman geldin?" dedi.
Keyifli, yorucu bir günün ardından bugün akşam üzerine kadar evdeydik. Sonra biraz çıkıp hava aldık. Ama ayaklarım ve tüm eklem yerlerim sızlıyor hala... Sanırım yaşlanıyorum. Bir piknik; üstelik masa başında oturup açık büfeden hazır yemeklerin tüketildiği bir piknik beni yordu. Yeşil çarptı herhalde yada boş oturmak. Malum bütün gün insan koşturunca bünye alışkın değil sakin bir güne.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder